Küçük Kesi İle Koroner Bypass Ameliyatı Mümkün mü?

20 Nisan 2021

Küçük Kesi İle Koroner Bypass Ameliyatı Mümkün mü?

Koroner arter kalpten vücuda kan akışını sağlayan aort damarından çıkan ilk daldır. Bu dalda çeşitli sebeplerden dolayı tıkanıklık meydana gelebilir. Burada meydana gelen bu tıkanıklık kişiler için ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Çünkü koroner arter kalbi besleyen bir yapıdır. Bu yapıda meydana gelen herhangi bir tıkanıklık kalbin beslenememesinin getirdiği sorunlara, kalp krizine ve dolayısıyla ani ölümlere neden olur. Tıkanıklığın açılması için uygulanan bypass işlemi ise koroner artere kişinin kendi vücudundan alınan bir damar dokusu ile uygulanır. Tıkanıklığın yaratacağı sorunları gideren bu yöntem uygulanırken küçük kesi yapılıp yapılmaması da son dönemde akla gelen en önemli sorulardan biridir. Kalp rahatsızlıkları ve koroner arter tıkanıklığı operasyonlarında gögüs kafesi kesilir. Göğüs kafesinde kemik kesilmesi tıkanıklığı açmak için müdahale edilmesi gereken noktaya net bir ulaşım sağlar. Küçük kesi yöntemi ise kemik kesme işlemini ortadan kaldırarak cerrah için yine net bir görüş alanı sağlamaktadır.

Küçük Kesi ile Mümkün Mü?

Küçük kesi yönteminin son dönemde hastaların kalp rahatsızlıkları için uygulanacak müdahalelerde mümkün olup olmayacağı konusu sıkça gündeme gelmektedir. Bunun nedeni ise cerrahi operasyon geçiren hastaların iyileşme süreçlerinde küçük kesi yönteminin daha hızlı sonuç vermesidir. Hastaların operasyon sonrası gündelik yaşamlarına daha hızlı bir şekilde ulaşma isteği ve estetik görünümün korunması adına sıkça tercih edilmeye başlanan küçük kesi yöntemi ile koroner bypass operasyonu da yapılabilmektedir. Normal operasyonlarda hastalar cerrahi müdahale sonrası yaklaşık birkaç  ay kadar göğüs kafesindeki kesiğin iyileşmesini beklemektedir. Uyku pozisyonlarında, araç kullanımlarında ve gündelik iş ile hareketlerin bir çoğunda hızlı ve acısız bir süreç arzulanmaktadır. Bu yüzden küçük kesi müdahalesi hızlı iyileşme süreci ile koroner bypassta hastaların talep ettiği bir yöntem haline gelmiştir.

Küçük Kesi ile Koroner Bypass Ameliyatı

Göğüs kafesinde bulunan kemiğin kesilmeden meme altından açılan yaklaşık 5-7 santimetrelik bir kesi ile kaburgalar arasından koroner bypass uygulanacak bölgeye ulaşılması işlemi koroner arterde görülen tıkanıklığın sorunsuz bir şekilde açılmasını sağlamaktadır. Küçük kesi ile yapılan koroner bypass operasyonlarında iyileşme sürecinde özellikle kadın hastalar büyük avantaj elde etmektedir. Çünkü meme altından açılan kesi ile kalp bölgesine ulaşılması nedeniyle kesi izi meme altında gizlenir. Karşıdan bakıldığında operasyonun izi bir çok kadın hastada belli olmamaktadır. Ayrıca iyileşme süreçlerinde operasyon sonrası hastaların hep sırt üstü yatması durumu da küçük kesi yöntemi ile sona ermektedir.Bu yöntemle yapılan operasyonların bir avantajı da çok az kanamanın olmasıdır. Operasyonu geçiren kişilerin çoğu ağrılarının çok yüksek seviyede seyretmediğini dile getirmektedirler. 

 

Küçük Kesi ile Koroner Bypass Ameliyatında İyileşme Süreci Nedir?

Küçük kesi yöntemi ile koroner bypass operasyonu geçiren kişiler yaklaşık 3 hafta gibi bir süreçte, farklı komplikasyonlar oluşmadığı sürece iyileşebilirler. Bu yöntem, yoğun bakımda kalma süresini de 1 güne kadar da indirmiştir. Kısa sürede iş hayatına dönebilen hastalar için küçük kesi yöntemi bu yüzden tercih edilmektedir. İyileşme sürecini klasik operasyon yöntemlerine göre kısaltan küçük kesi koroner bypass işlemi göğüs kemiğinde meydana gelebilecek bir enfeksiyon ihtimalinin de tamamen önüne geçer. Enfeksiyon riskinin ortadan kalkması olası iyileşme sürecinin uzaması durumunu da ortadan kaldırmış olur. Uyku pozisyonlarında sağlanan özgürlük hastanın iyileşme sürecinde moral sağlamakta ve gündelik hayatına kaliteli bir uykunun eşlik etmesini mümkün kılmaktadır.  Küçük kesi yöntemi ile koroner bypass olmuş hastalar işlerine kısa sürede dönebilir, arabalarını kullanmaya kısa sürede başlayabilir, kısacası operasyon sonrası gündelik hayata daha kısa sürede adapte olabilirler. 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.