Öksürük Nöbetlerinizin Nedeni Reflü Olabilir

Öksürük Nöbetlerinizin Nedeni Reflü Olabilir

Sindirim sisteminin önemli bölümlerinden biri olan mide, ağızda çiğneme ile beraber yutulan besinlerin öğütüldüğü ve sindirim için uygun hale getirildiği organımızdır. Burada emilim süreci için işlenen gıdalar ince bağırsağa yollanır ve sindirim süreci bu şekilde devam eder. Çok sayıda mide hastalığı bulunmakla birlikte reflü görülme sıklığı bakımından oldukça karşılaşılan bir mide problemidir. Reflü şikayeti olan hastalarda medikal ilaç uygulamaları ya da cerrahi işlemler dışında hayat tarzındaki değişikliklerine başvurulur. Beslenme alışkanlıkları, uyku öncesi yememek ve uyku pozisyonu gibi çok sayıda davranış değişikliği başarılı bir sonuca ulaşmada oldukça önemlidir.

Reflü Belirtileri Nedir?

Reflü belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilse de pek çok kişide yemek yedikten sonra hazımsızlık, ekşime ve yemek borusunda yanma gibi semptomlarla karşılaşılmaktadır. Bu yakınma yemek borusu ve ağza kadar gelen yemek ve mide asidi ile belirgindir. Bazı kişilerde bu durum geçici olarak yaşanıp kısa sürede ortadan kalksa da bazı kişilerde ağrılı bir hastalık halini alır; bu hastalık "Gastroözofageal reflü" olarak adlandırılmaktadır.

Reflünün en sık ortaya çıkan belirtisi göğüste yanmadır, bazı durumlarda kalp ağrısından ayırt etmek mümkün değildir. Kişi yanmayı midesinde, boynunda, sırtında hatta kollarında dahi hissedebilir.  "Regürjitasyon" diğer sık rastlanan reflü belirtisidir, ağza ekşi su gelmesi anlamına gelir. Diğer reflü belirtileri arasında ise karında şişlik, hıçkırık, ses kısıklığı, ses tellerinde nodül, astım nöbetleri ve kronik öksürük sayılabilir.

Reflü Öksürüğü Nedir?

Reflü öksürüğü Gastroözefajial reflünün neden olduğu öksürüktür ve üst ve alt solunum yollarının kronik enfeksiyonlarına yol açar. Bunun yanında mide fıtığı ve yemek borusu divertikülleri de kuru öksürüğe yol açabilmektedir. Astım hastalarının %35 ila %90 kadarında reflü semptomları ile de karşılaşılmaktadır. Astım ve reflü hastalığına sahip kişilerde yemek borusunun istemsizce kasılması ya da yemek borusunun alt ucundaki kapak sistemindeki basıncın normalden düşük olması gibi bulgulara da rastlananabilmektedir. Kişide astım belirtileri yetişkinlik döneminde ortaya çıkmışsa, kişinin aile öyküsünde astım hastalığı bulunmuyorsa ve astım belirtileri yemek yemek, egzersiz ya da yatar pozisyon gibi koşullarda artıyorsa astımın nedeni olarak reflünün mutlaka araştırılması gerekmektedir.

Reflünün zamanında teşhis edilerek tedavi sürecine başlanması daha ciddi sağlık sorunlarının önüne geçme açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, akciğere mide sıvısı kaçmasına bağlı olarak zatürre, bronşit ya da astım gibi solunum yolu hastalıkları, yemek borusu iltihabı, sindirim sistemi kanamaları ya da anemi gibi birçok farklı sağlık sorununa neden olabilir. Bu nedenle geçmeyen gıcık öksürüğü, ses kısıklığı, ses tellerinde polip ya da nodül, tedavi edilemeyen faranjit gibi boğaz enfeksiyonları, boğazda dolgunluk hissi, tedaviye yanıt vermeyen astım, tekrarlayan zatürre ya da uykuda kısa süreli nefes durmaları gibi semptom ve durumlar görülüyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Müzmin öksürüğe sahip kişilerin yarısına reflü tanısı da konulmuştur.

Reflü Tedavisi: Yaşam Tarzı Değişikliği Şart

Reflü tanısı konulduktan sonra kişinin yaşam tarzında yapacağı değişiklikler aslında reflü tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Kişinin kilo sorunu varsa kilo vermeli, öğünler az porsiyonlarda sık tüketilmeli, akşam yemeğinden hemen sonra yatar pozisyonda olunmamalı ve özellikle yatmadan önce atırtışma alışkanlığı varsa kişi bu alışkanlığından vazgeçmelidir. Bunların yanında yatak baş tarafının yükseltilmesi de kişinin daha konforlu bir gece geçirmesine yardımcı olabilir. Bunun yanında bu tarz yaşam değişiklikleri tedavi sürecinin temelinde olsa da sıklıkla tek başlarına yeterli değillerdir. Özellikle genç yaş grupları ilaç tedavisine olumlu yanıt verse de bazı durumlarda cerrahi yöntemlere başvurulması gerekebilir. Reflü cerrahisi günümüzde laparoskopiden yararlanılarak başarıyla uygulanabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.