Çocuklarda Kalp Deliği (Atriyal Septal Defekt) 

01 Mart 2021

Çocuklarda Kalp Deliği (Atriyal Septal Defekt) 

Kalbin iki üst odacığı arasındaki duvarın (atriyal septumun) herhangi bir bölgesinde, sol ve sağ üst odacıklar (kulakçıklar – atriyumlar) arasında normalden farklı kan akımına (şanta) izin veren, iki atriyumun birbiriyle bağlantılı olması şeklinde açıklanan bir defekttir. ASD konjenital kalp hastalıkları içinde görülme sıklığı %10-15 oranındadır ek olarak yetişkinlerde en çok görülen konjenital kalp hastalığıdır. 

Bazı kalıtsal gen bozukluklarının ve genleri taşıyan kromozom anormalliklerinin kalp delikleriyle ilişkisi olabileceğine dair bulgular vardır. Hamilelik döneminde annenin geçirdiği bazı enfeksiyonlar ile anne kanındaki yüksek şeker ve fenilalanin düzeylerinin de bebekte kalp deliğine yol açabildiği bilinmektedir. Gebelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar ve alkol de kalp deliğine yol açabilecek sebepler arasındadır. Bununla birlikte, kalp deliğiyle doğan bir bebekte deliğe yol açabilecek bir neden saptanmaması da sık karşılaşılan bir durumdur. 

Çocuklarda Kalp Deliği (ASD) Belirtileri Nelerdir? 

Özellikle egzersiz yaparken nefes darlığı, yorgunluk, bacak, ayak veya karın şişmesi, kalp çarpıntısı veya atlanan atım, inme, kalp üfürümü başlıca belirtilerdir. 

Çocuklarda Kalp Deliği (ASD) Nasıl Anlaşılır? 

Çocuklarda kalp deliği genellikle uzun yıllar hiçbir belirti vermez. Belirti vermeyen hastalarda, tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kalp deliği düşünülebilir. Çocuklarda kesin tanı, çocuk kardiyoloji hekimi tarafından yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur. Açıklığın büyük olduğu hastalarda, nefes darlığı, ritim bozuklukları ve sağ kalp yetmezliği görünür. 

Atrial septal defekte tanısal yaklaşımda birçok görüntüleme yöntemleri defektin boyutunun tespit edilmesine olanak sağlar. Transtorasik ekokardiyografi, ASD tanısındaki temel görüntüleme tetkiklerinden biridir. Eko tetkiki, ses dalgaları aracılığıyla kalbin video görüntüsünün oluşmasını sağlar. Bu görüntüler yardımıyla kalbin odalarını incelenebilir ve kalbin pompalama gücünün ölçümünü sağlanabilir. Ekokardiyografi tetkiki ile kalpteki kapakçık ve duvar yapılarındaki olası defektler de görüntülenebilir. Bu tetkik hem tanısal hem de tedavi planlaması için önemli bir yöntemdir. 

Akciğer filmi, hastanın kalp ve akciğer ile ilgili durumlarını görüntülemede kullanılan bir yöntemdir. X-ray grafileri ile elde edilen sonuçlarla hastanın belirtileri ile ilişkili olabilecek çeşitli kalp defektleri tespit edilebilir. 

Elektrokardiyogram tetkiki (EKG), göğüs bölgesine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla ile kalbin çalışmasının ve ritim problemlerinin tespit edilmesini sağlayan kardiyolojik testtir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme gibi radyolojik tetkikler, kalp ve göğüs kafesi içerisindeki yapıların incelenmesine olanak sağlarlar.

Çocuklarda Kalp Deliği (ASD) Tedavisi 

Kalp Deliği (ASD) tedavisi saptandığı yaş, kalp yetmezliği semptomlarının varlığı ve soldan sağa geçiş derecesine bağlıdır. Sağ kalp boşluklarında büyüme varsa, ASD’si olan hastada beyin damarlarına ya da diğer damarlara pıhtı atması olmuşsa, eforla sağ kalp basınçları artmışsa veya nefes darlığı oluyorsa bu tür vakalarda kalp deliklerinin kapatılması gerekmektedir. Kalp deliklerini kapama işlemi iki yöntemle yapılmaktadır: Anjiyografik ya da cerrahi operasyon. Cerrahi operasyon sonucu ritim bozuklukları, akciğere hava dolması, kanama, kalbin etrafında sıvı toplanması, tamponad, akciğer zarı içinde sıvı toplanması ve ölüm olası komplikasyonlarıdır. 

Son dönemlerde, cerrahiye alternatif olarak, tercih edilen olgularda septal oklüder ile anjiyografik olarak ASD kapatılabilmektedir. Bu tedavi yöntemi sayesinde hastanede kalış süresi daha kısadır ve komplikasyon riski daha azdır. Alerjik reaksiyonlar (nikel, antiplatelet ajanlar vs), Enfeksiyonlar, Kanama, Damar yaralanması, Aritmiler, geçici ya da Kalıcı AV blok, AV kapak yetersizliği, Hava embolisi, İnme ve diğer embolik olaylar, ihaz-ilişkili trombüs, Kardiyak erozyon ya da perforasyon, ostperikardiyotomi sendromu, tamponad, cihazın yerleştirilmesinde başarısızlık, migrasyonu, embolizasyonu (%0,55-%1,7), Rezidüel şantlar ve ölüm olası komplikasyonlarıdır. 

Açık ameliyat ya da anjiyografik olarak onarılmış ASD’li hastaların, tedavi sonrasında ilk 6 ay koruyucu tedavi almaları önerilmektedir. Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için tahmini 1 yıllık aralıklarla doktor denetiminde olmaları gerekir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.